Finansal davranışımız sürekli olarak birbiriyle çatışan iki gücün etkisinde: satın alma ve harcama içgüdüsüne karşı paranın biteceğine dair korku.

Handwallet kendinizi daha iyi tanımanıza, içinizdeki bu iki gücü anlamanıza ve kendi içinizdeki dengelerini sağlamanıza yardımcı olur. Bu programı kullandığınızda geliriniz artacak ve giderleriniz daha efektif hale gelecek. Bu iki gelişimin de sonucu "daha fazla para", ya da başka bir deyişle daha iyi bir kişisel denge.

Bu sizi mutlu etmese de (biz mutluluğun her hangi bir şeye ve özellikle maddiyata bağlı olmayan bir içsel durum olduğunu düşünüyoruz) harcamalarınızdan daha fazla keyif almanızı ve zamanınızı maddi durumunuza kaygılanmaktan daha önemli şeylere harcamanızı sağlayacak.

Satın alma içgüdüsü . . .

Sürekli para harcamaya duyulan ihtiyacı anlamak basit. Kökeni; içinde yaşadığımız bolluk dünyası, kucağında büyüdüğümüz batı kültürü, şaşaalı reklamlar ve karakterlerimizin kıyasçı ve yarışçı yönleri gibi nedenlere dayanıyor.

İlk adım satın alma iç güdüsünü anlayıp onu reddetmemektir. Bu içgüdü sağlıklı ve doğaldır. Bir şeyin sizin için önemli olduğunu ve seni çektiğini gösterir.
Piyasaya en son çıkan modelle "oynamak" için can atan bir bilgisayar delisi veya moda kanalında gördüğü yeni seri mayoları denemek için çıldıran havalı bir çocuk olabilirsiniz. Çok özel bir restorana denk gelen bir yemek aşığı ya da çok nadir bir parça bulan bir koleksiyoncu olabilirsiniz . . .
"Kesin almalıyım" "Bu tam da aradığım şey" gibi cümleler eşliğinde ortaya çıkabilir, ve buna genelde diğer gücün susturulması eşlik eder: "Bir süre önce elimize biraz para geçti", "Bunu maddi olarak karşılayabilirim", "Geçen ay kendimizi çok kısıtladık, bu ay bir ödülü hak ettik.".

Param Bitiyor Korkusu

Bunun da anlaşılması çok kolay. Bu güç de şaşırtıcı(!) bir şekilde aynı bolluk dünyası, aynı batı dünyası, aynı reklamlar ve pazarlama tekniklerinden kaynaklanıyor.
Bir zamanlar, insanoğlu geçimini tarımla sağlarken, elimizde ne olduğunu tam olarak biliyorduk. Günümüzde pek çok kafa karıştırıcı ve soyut kavramla baş etmek zorundayız: kredi, faiz, bütçe aşımı, sermaye, yatırım... ve bunlar bizi sadece yanlış yönlendiriyor ve hatta baskı altına alıyor.

Satın alma içgüdüsünü anladıktan sonra ikinci adım, paranın biteceğine dair korkuyu anlamak ve onu reddetmemek. Bu gerçekçi bir korku. Ne de olsa para sonsuz değil: kaç taksit yaptırabildiğinizin pek bir önemi yok, eninde sonunda hepsi ödenecek. Ne kadar kredi çekebildiğinizin bir önemi yok, şu anki durumunuz (bir şeyleri değiştirmezseniz) daha da zorlaşacak çünkü normal masraflarınıza ek olarak krediyi ödemek zorunda olacaksınız . . .
Gelirinizin ne kadar olduğunun bir önemi yok - çünkü geliriniz yaşam stiliniz ve giderlerinizle aşağı yukarı doğru orantılı. Ayrıca durumunuzun ne kadar iyi olduğunun da bir önemi yok - farklı durumlara ve meblağlara bağlı olsa da süreki aynı sorunlarla karşı karşıya olacaksınız.

Ne Yapmalısınız? HandWallet

Paranın miktarını artıralım - ama nasıl?
Tüm hataları tespit ederek; kredi kartınızda gerçekleşebilecek olan hatalı tekrarlanan ödemeler ve hileli işlemler.
Pahalı olan ve bize yeterince tatmin sağlamayan harcamalardan feragat ederek.

Ben bunu zaten yapıyorum. Neden Handwallet?
Belki de. Ama çok emek harcıyorsunuz. Ve kendinizle kavga ediyorsunuz. Diğer bir deyişle içinizde bulunan bu iki güç sürekli birbiriyle çatıştığı için objektif olamıyorsunuz.

Şimdi bu benim harcadığım her kuruşu uygulamaya eklemem anlamına mı geliyor?
Elbette hayır. Birikmeyen ufak harcamalar (bunu kontrol etmek en azından başlangıçta faydalı) genelde çok önemli değil ve bu yüzden önemli bir birikim sağlamazlar. Hangi verileri gireceğiniz sizin elinizde.
Ayrıca, giderlerin çoğu kredi kartları ve bankaların internet sitelerinden otomatik olarak güncellenecek, ve size sadece bunları onaylamak ve eğer isterseniz kategorize etmek kalacak. Bu eylem her ay sadece bir kaç dakikanızı alır ve postayla gelen veri kağıtlarını didik didik inceleme zahmetinin yerini alır.